2016 Doğu Batı Kampı
2015 Doğu Batı Kampı katılımcısı ve 2016 kamp koordinatörümüz CEREN GÖRGÜNER,
Doğu Batı Kampı macerasını en samimi diliyle anlatmış.
Sevgili Ceren, Doğu Batı Kampı için özverili çalışman, kampa her yönden katkın, bu güzel ifaden ve düşüncelerin için gönlüne sağlık.
“Doğu Batı Kampı maceram canımın içi dostum Erlin’imin bir telefonu ile başladı 🙂 2 yıl önce Afacan Gençlik Evinin kapısından girene dek bu kampın ne olduğu ve neler yaşayacağım hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu. Ama 5 günün sonunda o kapıdan bambaşka bir insan olarak çıktım. Sanki uzun yıllar uğraşıp yapamayacağım gibi gelen birçok şeyi yapabilmiştim. Hayretler içinde kalarak “vay be” demiştim. Bilmeden o kadar çok engeller koymuşum ki önüme sanki kanatlarım varmış ama ben onların farkında bile değilmişim gibi hissettim. Kendimi ve dünyayı keşfetmek hatta anlamak adına kocaman bir ilk adımdı bu. Öğrenmek, merak edip sormak, değer bilmek, farklılıkları daha çok sevip fark edebilmek daha anlamlı bir hal kazanmıştı benim için.
Aradan 1 yıl geçtikten sonra, hayatıma bambaşka bir yön veren Doğu Batı Kampı, 2016 yılında artık bana emanetti. Sorumluluğu büyüktü ama anlamı ve değeri daha da büyüktü bu görevin benim için. Ben neler yaşadıysam, kaç kişi daha aynı duyguları paylaşacak ve ilk adımlarını atacak diye elimden gelenin en iyisini yapmalıydım. Ne kadar iyi yapabildim bilmiyorum ama bugüne kadar yaptığım en anlamlı şeylerden biri budur derim tereddütsüz. Bazen kendimi kamp anılarına dalıp gitmiş ve gülerken buluyorum. Kampa katılanlardan güzel mesajlar almak, senden uzakta aynı gökyüzünün altında anılarının mimarı güler yüzlü, koca yürekli arkadaşlarının olduğu bilmek ve bu insanları her türlü farklılıklarını bir kenara koyup sadece insanca sevmek tarifi imkânsız bir zenginlik. Onlarla birlikte geçirdiğim her an ve öğrendiğim her şey ise paha biçilemez. Dünyanın büyük olduğunu bilirdim; ama her insanın dünyadan da büyük olduğunu ben Doğu Batı Kampı sayesinde öğrendim. Hayatın, izlemek ve yapamadım keşke diye üzülmek için değil hatalar yapıp öğrenerek yaşamak için olduğunu keşfettim. Bir kişinin kendi içinde bir ilki başarmasının
dünyayı değiştirebileceğine inanacak kadar umutla doldum. Kısacası Doğu Batı Kampı elime verilmiş rengarenk bir çiçek buketi gibiydi. Akıbeti ise solmak değil kalbime kök salıp daha da büyümek ve sonsuza kadar yaşamak ve bu ruhu yaşatmak oldu. Bugüne kadar Doğu Batı Kampına emek veren, katılan ve gönlünde yaşatan kim varsa tekrar tekrar teşekkür ederim.”
2015 ve 2016 yılı katılımcısı Mehmet Saraç’ın mesajı, umuda ihtiyacımız olan bugünlerde bize çok iyi geldi! Çok yaşa Mehmet!
“Bugün 2015 Doğu Batı Kampından bu yana hayal ettiğim şeyi gerçekleştirmenin vermiş olduğu mutluluk içerisindeyim. Doğu Batı kampından önce bazı ırklara karşı, dinlere karşı ön yargılarım vardı. Sahip olduğum düşüncenin tek doğru olduğuna inanır, diğer düşünceleri umursamaz kulağımı tıkardım. Doğu Batı Kampı sayesinde ilk defa Ermeni arkadaşım oldu. Varazdat ve Erlin ile tanışmam buz dağına dönüşmüş, kalıplaşmış, çürümeye yüz tutmuş düşüncelerimden sıyrılmama vesile oldu. Doğu Batı kampında ben dil, din, ırk ayrımı yapmadan dost olunabileceğini, samimi arkadaşlıklar kurulabileceğini öğrendim, kendimi tanıdım. (Bunun en güzel örneği Dominik ile olan dostluğumuzdur.) Siyasetin ötekileştirme ve kutuplaştırma yüzünün olduğunu farketmiş ve bölüm değiştirme kararı almıştım.Bugün itibari ile Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya( DTCF) Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencisiyim. Bu kararı almamda ve fikirlerimin bu yönde değişmesinde en büyük katkı Doğu Batı kampına aittir.Bu Kampı düzenleyen ve bir kişinin daha hayatını değiştiren Hülya Abla’ya ve tüm Doğu Batı kampı ekibine sonsuz şükran borçluyum. İyi varsınız
2016 Doğu Batı Kampı katılımcımız Ayşen Çiftçi’nin, “Doğu Batı Kampı size ne kattı?” sorumuza cevabının içtenliği Doğu Batı Kampı’nı ne güzel anlatıyor.
“Renkli bir dünyaya açılan kapıdan içeri girdiğimde şiir huylu insanlar tanıdım ve tanıdıkça sevdim içlerindeki ahengi, kırmadan seçtikleri kelimeleri, fikirleriyle yoluma ışık oluşlarını. “Ne hissediyorsun?” sorusu hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Beş günümü beş ay gibi yaşattığınız ve hayatıma anlam kattığınız için çok mutlu ve huzurlu hissediyorum. Sonsuz teşekkürler! 🙂 Sevginin en güzel hali ile kalın güler yüz ailesi. :)”